Meme kanseri 2020 yılı itibariyle en yaygın görülen kanser türü haline gelmiştir. 50 yaş üzerinde daha sık görülmekle birlikte daha genç yaşlarda da görülebilmektedir. İngiltere de yapılan bir araştırmada her 8 kadından birisinde meme kanseri geliştiği tespit edilmiştir. Meme kanserine sahip hastaların çoğunluğu, tıp ve teknolojideki gelişmeler sayesinde günümüzde daha uzun ve sağlıklı bir hayat sürme imkanına kavuşmuştur. Meme kanseri hakkındaki farkındalığın artması ve hastaların evde kendi kendilerine yapacakları kontroller, erken tanıya ciddi katkı sağlayacaktır. Burada hiç kimseden göğüs kanseri belirtilerine bakıp muayene ve teşhis koymaları beklenmemektedir. Buradaki beklenti herkesin belli aralıklarla kendi kontrolü yaparak olabilecek değişiklikleri fark edip ilgili uzmana görünmeleridir. Unutulmamalıdır ki göğüste saptanan değişikliklerin çok büyük bir kısmı iyi huylu sebeplere bağlıdır. Burada önemli olan az sayıdaki kötü huylu lezyonların tespit edilip gerekli tedavinin yapılmasıdır. Ayrıca göğüs kanserini tetikleyen bazı faktörler mevcuttur ve bunlardan kaçınmak hastalığın riskini az da olsa azaltacaktır.
Meme Kanseri Riskini Arttıran Faktörler;
Bu faktörlerin bazılarını değiştirmek mümkün olmasa da dikkat edilip riski azaltacak faktörler de bulunmaktadır.
- Yaş; Göğüs Kanseri vakalarının %80 i 50 yaş üstü kadınlarda görülmektedir. Bu yaşlarda gerekli kontrol, muayene ve tetkiklerin zamanında yapılmasına özen gösterilmelidir.
- Aile öyküsü; Bazı ailelerde hastalığın görünme sıklığı daha yüksektir, buna bazı genitik faktörler sebep olmaktadır. Testlerle tespit edilebilen BRCA1, BRCA2, TP53, CHEK2 gibi genleri taşıyan kadınlarda hastalığın görülme sıklığı daha yüksektir.
- Meme dokusu yoğunluğu fazla olanlarda risk daha yüksektir.
- Başta östrojen olmak üzere hormonal etkiye maruz kalınması riski arttırır. (Örneğin gebeliği önleyici ilaçlar, adet düzenleyici ilaçlar ve hormonal tedaviler)
- Şişmanlık, alkol tüketimi, radyasyona maruz kalma gibi faktörler de göğüs kanseri riskini arttıran faktörlerdir.
Meme Kanseri Riskini Azaltan Faktörler
- Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapmak, doymuş yağ tüketimine önem vermek ve alkol kullanımından kaçınmak.
- Emzirme.
- Genetik yatkınlığı çok yüksek olan kadınlarda göğüslerin alınıp yerine implant takılması.
- Bazı ilaçlar (Tamoxifen, Astrazol, Raloxifen)
Evde Meme Kontrolü Nasıl Yapılır ?
Kendi meme dokusu ve yapısını iyi tanıyan kadınların olabilecek değişiklikleri fark etmeleri çok daha kolay olur. Bunun için kontrolün ayda bir defa mümkünse banyoda ayna karşısında yapılması faydalıdır. Kontrol edilecek meme tarafındaki kol dik olarak yukarı kaldırılır ve el başın arkasına getirilir. Diğer elin ortadaki 3 parmağı göğüs ve koltuk altına hafif bastırarak dairesel hareketlerle varsa dokudaki değişiklikler tespit edilir.
Kontrol Yapılırken Dikkat Edilecek Belirtiler
- Ayna karşısında gözle görülebilecek şişlikler
- Meme dokusunda ve koltuk altında elle fark edilen şişlik ve bezeler
- Ciltteki kabartı ve içe çekilme
- Memenin tamamının veya bir bölümünün büyümesi
- Meme başındaki değişiklik ve içe çekilme
- Kızarık ve hassas bir bölge
- Dokuda kıvam değişikliği ve tahriş görüntüsü
- Kanlı meme ucu akıntısı
Yukarıdaki belirtilerin görülmesi durumunda ilgili uzmana görünmeli ve tetkikleri yaptırmaktan kaçınmamalıyız. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu gibi değişikliklerin büyük çoğunluğu iyi huylu sebeplere bağlıdır. Çok fazla endişe etmemize gerek olmadığı gibi hiç önemsemeyip ihmal de etmemeliyiz. Bunların dışında erken evrelerde muayene ile tespit edilemeyen tümörler de vardır. Erken tanı için rütin meme muayene ve mamografik kontrollerin yapılması gereklidir.
Meme Kanseri Nasıl Teşhis Edilir ?
Muayene sonrası fark edilen şüpheli bir durumda istenecek ilk tetkik invazif olmayan ultrason çekimidir. Bununla basit meme kistleri ve fibroadenom gibi kitleler görülüp tanı konur, başka tetkiklere ihtiyaç duyulmaz ya da şüpheli lezyonlar saptanabilir. Riskin daha yüksek olduğu 40 yaş üstü hastalara mamografi çekilmelidir. Bununla erken evrede hiç belirti vermeyen kanser olabilecek lezyonlar saptanabilir. Bazı durumlarda kitlenin daha iyi tanınmasını sağlamak için MR çekilebilir.
Nihayetinde lezyondan bir parça alınıp mikroskop altında incelenerek kesin tanı konabilmektedir. Erken tanıda uygulanacak tedavi ile tamamen iyileşme veya çok uzun süre sağlıklı bir yaşam sürmek mümkün olmaktadır.
Bu yazımızda kanser tedavisinin ayrıntılarına girmeyeceğim çünkü çok sayıda kanser türü bulunmakta ve bunların tespit edildiği evreye göre farklı tedaviler uygulanmaktadır. Bunlardan alınan sonuçlar da farklılık göstermektedir. Uygulanan tedaviler ana hatlarıyla aşağıdaki gibidir;
- Cerrahi tedavi
- Radyoterapi
- Kemoterapi
- Hormon tedavisi
- Hedefe yönelik tedavi
Yukarıdaki tedavilerden uygun görülen biri veya birkaç tanesi birlikte uygulanabilir. Tıptaki gelişmeler sayesinde hedefe yönelik tedavilerin gelişime açık olduğu ve ilerde daha ciddi faydalar sağlaması beklenmektedir.
Yazıyla ilgili farklı kaynaklar için buraya tıklayabilirsiniz.