Üriner Sistem Taş Hastalığı (Ürolityazis) Nedir?
Ülkemizde idrar yolu taş hastalığı (ürolityazis) coğrafi, genetik ve toplumumuzun beslenme alışkanlığı nedeniyle sık görülmektedir. Yaklaşık olarak her on kişiden birinde hayatının herhangi bir döneminde taş oluşur. Erkekler, kadınlardan 3 kat daha fazla sıklıkta taş oluşturur. Bu fark, yaşam tarzındaki ve diyetteki değişiklikler nedeniyle artık azalmaktadır. Taş hastalığı sıklıkla 30 ile 50 yaş arasında görülmekte birlikte yeni doğan bebeklerde veya 80’li yaşlarda dahi görülmektedir.
Taş Nasıl Oluşur?
İdrarda bulunan elektrolitlerin atılım ve tutulumundaki dengesizlik sonucu önce taş kristalleri oluşur. Günlük aldığınız sıvı miktarıyla ve taş oluşumu tetikleyen veya engelleyen maddelerin idrarınızda bulunup bulunmamasıyla bağlantılı olabilir.
Bazı taş tiplerinde altta yatan bir genetik hastalık, metabolik veya hormonal bozukluk, idrar yollarında boşaltım sorunu veya doğumsal anormallik olabilir. Böbrekte gelişen taşlar orada kalabileceği gibi idrar yolu kanalına (üretere) da hareket edebilir.
Ürolityazis Nasıl Belirti Verir?
Taşın idrar yolunu tıkaması sonucu renal kolik olarak bilinen şiddetli ağrıyı hissedersiniz. Bu, bel ve böğür (her iki yanınızda, kaburgaların alt kısmından kalçaya kadar uzanan alan) bölgenizde hissedilen keskin bir ağrıdır. Eğer taş, böbreğinizde değil de üreterinizde ise ağrı kasık ve uyluk bölgesinde hissedilir. Renal kolike bulantı, kusma, kanlı idrar, ağrılı idrar ve
ateş eşlik edebilir.
Nasıl Teşhis Konulur?
Renal kolik ile başvuran hastalarda ultrason, röntgen veya tomografi ile taşın varlığı, tıkanıklık yapıp yapmadığı, tıkanıklık varsa derecesi ve seviyesi araştırılır.
Tomografi taşın boyutu, yeri ve sertlik derecesi ve böbrek hakkında detaylı bilgi verir.
Temel değerlendirmede kan ve idrar analizleri de yapılmalıdır.
Acil Durumlar Nasıl Tedavi Edilir?
Acil servise renal kolik ile başvuran birçok hastada ağrı kesici tedavi uygulanır. Görüntüleme yöntemleri ile küçük boyutta üreter veya böbrek taşı saptanan hastalarda idrar yollarında tıkanıklık yoksa taşın kendiliğinden düşmesi beklenir. Bu sürede doktorunuz size taşı kolay düşürmeniz için size bazı tavsiyelerde bulunacaktır.
Böbreğinde ciddi tıkanıklık saptanan hastalarda böbrekten idrar akışını sağlayacak yöntemler tercih edilir. Bu amaçla idrar yolunuza veya direkt böbreğinize stent takılabilir. Çoğu zaman tıkanıklığa enfeksiyon da eşlik edebilir.
Eş zamanlı olarak enfeksiyonun tedavisine başlanılır.
Taşınız Vücudunuzdan Nasıl Uzaklaştırılır?
Belirtilere yol açan taşların tedavisinde genellikle 3 yöntem tercih edilir: Şok dalgaları taş kırılması (ESWL), Üreteroskopi (URS), Perkütan nefrolitotomi (PNL).
Sizin için hangi yöntemin en doğru seçenek olduğu birçok faktöre bağlıdır. Yöntemlerin avantaj ve dezavantajlarını doktorunuzla birebir konuşarak karar verebilirsiniz.
Şok dalgaları ile taş kırılması (ESWL):
- SWL, vücut dışından taşları kıran bir makine ile yapılır. Taşın kırılması için, odaklanmış şok dalgaları (kısa sinyalli yüksek enerjili ses dalgaları) ciltten taşa doğru aktarılır.
- Taş, şok dalgalarının enerjisini emer ve böylece küçük parçalara ayırır.
- Daha sonra taş parçacıkları işlemi takip eden günler veya haftalar içinde idrarla atılır.
Üreteroskopik litotripsi (URS)
Anestezi altında küçük çaplı bir endoskop yardımıyla vücutta hiçbir kesi yapmadan yapılır. Bu endoskopla önce idrar yolundan mesaneye (idrar kesesi) oradan da idrar kanalına (üreter) ve böbreğe kadar çıkılıp taş parçalanır. Böbrek ve üst üreter taşlarında özellikle esnek optikler (flexible URS) kullanılarak taşlar lazer ile toz haline getirilir.
Perkütan Nefrolitotomi (PNL)
Anestezi altında sırttan böbreğe yerleştirilen bir tüp içinden böbrek taşlarının parçalanıp dışarı alınmasıdır. Özellikle daha büyük taşlar için tercih edilir. Günümüzde daha küçük çaplı aletler kullanılarak Perkütan nefrolitotomi riskleri minimize edilmiştir. Mini veya ultramini PNL kullanılarak böbrek dokusunda daha az hasar oluştuğu gösterilmiştir. Hastanemizde bütün bu teknikler başarıyla uygulanmaktadır.
Mini Perkütan
Son yıllarda popüler olan bu yöntem standart PNL ile tamamen aynı prosedürleri içermesine rağmen daha minyatür bir nefroskop ve daha minyatür aletlerle çalışılmasına olanak tanır. 1-2.5 cm arasındaki böbrek taşlarında standart PNL ile hemen hemen aynı başarı oranlarına sahip olduğu rapor edilmiştir. Ancak daha büyük taşlarda işlemin süresini çok uzattığından komplikasyon oranlarını arttırması nedeniyle tercih edilmemektedir. Standart PNL’ye göre daha kısa iyileşme süresi nedeniyle daha çok tercih edilen bir böbrek taşı tedavi yöntemi olduğu düşünülmektedir.